Deprem gibi doğal afetlerin ardından enkazlardan çıkarılan yaralılara sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalelerden birisi serum takmaktır. Enkaz altında kalan kişi yeterli seviyede oksijen alamaz. Kırılan betonlar nedeniyle vücut şoka girebilir bu nedenle işlevselliği zamanla azalır. Hasar görmüş ve havasız bir ortamda uzun süre kalındığından dolayı vücudun şoka girmemesi için serum takviyesi yapılmaktadır. Detaylar yazımızda.
Deprem sonrasında enkaz altından çıkarılan birçok afetzedeye ilk olarak serum takılmaktadır. Enkaz altında uzun bir süre kalan kişide vücut yeteri düzeyde oksijen alamaz. Kırılan betonlardan dolayı vücut zarar görür ve şoka girer. Bundan dolayı işlevselliğini kaybetmeye başlar. Vücutta depolanan gizli enerjiler süreç içerisinde ortaya çıkar. Beyinde yer alan komut merkezindeki hareketlenmede kanda yer alan glukoz (şeker) kullanılır. Bu sayede vücut eskisi gibi kontrolü almaya çalışmaktadır. Uzun süre boyunca enkaz altında kalma durumundaysa glukozun kısa süre içerisinde tüketilmesine sebep olur. Bu nedenle vücut enerjisi düşer. Azalan oksijen sonrası hızla kullanılan glukoz maddesi tüketimi sonrasında halsizlik oluşmaktadır. Enkaz altında kalınan sürenin uzamasıyla vücudun alışma durumu azalmaktadır.
Enkaz altında havasız ve darbe almış vücut, enkazdan çıkartıldığında vücudun daha büyük bir şok yaşamaması için serum takviyesi yapılır. Bu sayede fonksiyonel olarak vücut ihtiyaç duyduğu sıvı ve glukozu elde eder. Serum yavaş bir bicinde takviye edilir böylelikle enerji seviyesi arttırılırken kişinin bilincinin sabit kalması sağlanır.
Enkaz altında kişilerin Crush (ezilme) sendromu yaşama ihtimalleri bulunmaktadır. Travmaya bağlı olarak bazı ezilmeler meydana gelebilmektedir. Ezilme nedeniyle vücutta toksik madde oluşmaktadır. Bu toksik maddeler böbrekteki kanı süzen, temizleyen küçük nefronları zedeleyebilir veya tıkayabilmektedir. Bu durum sonucunda böbrek yetmezliği oluşabilmektedir. Ezilen kaslar, zehirli maddeler nedeniyle damar yolu açılarak verilen serumla ilk tedavi başlatılır.
Glukoz, su yer alır. Glukoz sayesinde düşen kan seviyesi ve şekeri düzenlenir. Su sayesinde ise vücuttaki oksijen maddesi hareketlendirilir. Böylece tüm vücuda yayılması sağlanır. Kan düzeyi yavaş yavaş normale döner ve vücudun şoka girmesi önlenir.
Yumuşak dokunun yaşandığı ezilmelerden dolayı ani organ yetmezliği meydana gelebilmektedir. Kişi enkaz altında aç ve susuz kalmaktadır. Dudakları su ile ıslatılabilir veya birkaç damla su verilebilir ancak kana kana su içmesine izin verilmez. Su vermek şekeri yükseltebilir. Midede asit kaybına neden olabilir ve elektrolit dengesini bozabilir. Aynı zamanda metabolik sorunlara yol açabilir. Ezilen bölgelerde damar dışına çıkan sıvının yerine ulaşabilmesi için serum önemlidir. Serum takılamadığı durumlarda su da verilebilir. Enkazdan çıkartılan kişiye sıvı verilirken özellikle meyve suyu gibi potasyum miktarı fazla olan içecekler verilmemelidir. Özellikle kişinin bilincinin kapalı olduğu durumlarda ağızdan sıvı vermek uygun olmamaktadır. Su içilemediğinde nefes borusundan akciğere su gidebilir.