Özel bir basınç odası içinde hastaya %100 saf oksijen verilerek yapılan hiperbarik oksijen tedavisi modern bir medikal tedavi yöntemidir. Diyabet yaralanmalarından, vurgun gibi ciddi durumlara kadar birçok sağlık sorununda kullanılır. Peki, bu tedavi yöntemi nasıl uygulanır? Detaylar yazımızda.
Solunan havada gaz halinde bulunan oksijen, insan yaşamının devamlılığı için gerekli bir moleküldür. Nefes alıp verme ile ilgili problemleri olan bireylerin, yetersiz oksijen alımı görülebilir. Bu gibi durumlarda oksijen tedavisi alımı ihtiyacı duyulabilir. Hiperbarik oksijen tedavisi, özel basınçlı bir odada hastaya aralıklı bir şekilde saf oksijen verilen tedavi yöntemidir. Hiperbarik özellikteki bu odalardaki basınç normal seviyenin 3-4 katıdır. Bu sayede hastaların vücutlarına daha fazla oksijen girişi sağlanabilir. Hiperbarik tedavi ciddi enfeksiyonlardan, bazı yaraların iyileştirilmesine veya vurgun nedeniyle gelişen emboli olgularında oldukça etkilidir. Fakat tedavi esnasında kişiler sürekli gözlemlenerek kan oksijen seviyelerinin olağanın üzerinde olmamasına dikkat edilmelidir.
Özel basınçlı oldalarda oksijen verilerek uygulanan hiperbarik oksijen tedavisi (HBOT), temel olarak vurgun gibi dalış ile alakalı sağlık problemlerinde kullanılsa da, günümüzde kullanım alanı giderek genişlemektedir. Bu tedavideki temel amaç vücudun ihtiyaç duyduğu oksijenin sağlanmasıdır. Bu yüzden yaralanan veya hasar alan bölgeye oksijen verilerek iyileşmesi beklenir. Hiperbarik oksijen tedavisinin uygulanabileceği durumlar şu şekilde sıralanabilir:
Genel tanımıyla, hiperbarik oksijen tedavisinde hastalara kapalı bir basınç odasında taktıkları maskeden %100 oksijen solutularak tedavi sağlanır. Hastalar odada ortalama 90-120 dakika süre kalırlar. Tedavi süresinde ara ara hastalar maskelerini çıkararak molalar verirler. Kişiler tedaviyi yatarak alabilecekleri gibi oturarak da alabilirler. Tedavinin ilk aşamalarında kişiler oda basıncı ve saf oksijenden dolayı uçakta yaşandığı gibi kulaklarında basınç hissedebilirler. Bu yüzden bu safhaya dalış aşaması ismi verilir. Tedavi sırasında basınç odalarında uzamanlar ile iletişim kurulabilir. Uzmanlar basınç istenilen seviyeye geldiğinde hastalara maskelerini takmaları gerektiğini iletirler. Tedavi süresinin sekteye uğramaması adına basınç odasına su ve kullandıkları ilaçları alabilirler. Hastanın yapması gereken acil bir durumda tedavi 1 dakikalık bir süre için durdurulabilir. Tedavin son kısmında ise basınç normal düzeye alınarak hasta güvenle dışarıya alınır. Seans sayıları her hastanın özelliklerine göre değişkenlik gösterir. Gerekli görülen durumlarda bir gün içinde birden fazla seans uygulanabilir.
Bu oksijen tedavisinin en sık görüle yan etkisi sinüs ve kulaklara yaptığı basınçtır. Ancak bu durum tehlikeli bir durum değildir. Diğer olası yan etkiler ise nadiren görülebilir. Bu az görülebilecek etkiler ise şu şekilde sıralanabilir:
Klostrofobi: Çoğu hasta basınç odasında sorun yaşamasa da bazı hastaların alışması biraz zaman alabilir. Bu nedenle kapalı alan fobisi görülerek odaya girmek istemeyebilirler. Ancak tedavinin hayati bir öneme sahip olduğu durumla hastalara sakinleştirici ilaç verilerek girmeleri gerekebilir.
Kulak ve sinüs problemleri: Bazı kişiler basınçlı ortamlarda kulak veya sinüsleri ile ilgili problem yaşayabilirler. Eğitimli uzman kişiler tarafından bu sorunu nasıl giderecekleri hastalara anlatılır.
Akciğerler: Uzun süreler HBOT alan hastalarda akciğerlerde bazı sorunlar görülebilir. Soluk borusunda yanma, nefes darlığı, kuruluk ve kuru öksürük gibi problemler görülebilir. Bu şekilde belirtiler bulunduğu zaman tedaviye ara verilir ve belirtiler kısa bir süre içinde geçer.
Gözler: Uzun bir süre görülen hiperbarik oksijen tedavilerinde uzağı görme kusurları oluşabilir. Geçici olan bu durum tedavi bırakıldıktan bir süre sonra iyileşir.
Beyin: Basıncın yüksek olduğu tedavide beyin sinir sisteminde oksijen zehirlenmesi meydana gelebilir. Çok nadir oluşabilen bir durumdur. Oksijen zehirlenmesi yaşayan hastalarda sinirlilik hali, bulantı-kusma, kulak çınlaması, yüz kaslarında seğirme veya uyuşmalar oluşabilir.
HBOT alan hastalar %100 oksijen soludukları için dokulara taşınan oksijen miktarı artarken, kanda çözülmüş serbest oksijen miktarı da yükselerek doku hasarlarını iyileştirici etki sağlar. Ayrıca HBOT diğer avantajları şu şekilde sıralanabilir: